DNS (Domain Name System), internetin "telefon rehberi" olarak işlev gören bir sistemdir. İnsanların hatırlaması kolay olan alan adlarını (örneğin, www.google.com), bilgisayarların anlayabileceği IP adreslerine (örneğin, 216.58.214.14) çevirir. DNS sayesinde, kullanıcılar karmaşık sayı dizinlerini ezberlemek zorunda kalmadan web sitelerine kolayca erişebilir. Bu dönüşüm, interneti kullanıcı dostu hale getiren en temel teknolojilerden biridir. Bir telefon rehberi nasıl kişilerin isimlerini numaralarla eşleştiriyorsa, DNS de aynı şekilde alan adlarını IP adresleriyle eşleştirir ve bu süreç saniyeler içinde gerçekleşir.
DNS’in çalışma prensibi ise oldukça sistematik bir yapıya dayanır. Kullanıcı bir web adresi yazdığında, tarayıcı önce bu adresin yerel önbellekte olup olmadığını kontrol eder. Eğer kayıtlı değilse, sorgu internet servis sağlayıcısına (ISS) yönlendirilir. ISS’in DNS sunucusu, alan adını çözümlemek için kök DNS sunucularına kadar bir yolculuğa başlar. Bu süreçte, alan adının hangi IP adresine karşılık geldiği belirlenir ve kullanıcıyı doğru sunucuya yönlendiren bir bağlantı oluşturulur. Tüm bu işlemler, milisaniyeler içinde tamamlanır ve kullanıcılara hızlı ve kesintisiz bir deneyim sunar. Güvenilir bir DNS hizmeti seçmek, internet hızı ve güvenlik açısından büyük önem taşır.